AK Parti'nin eski Ağrı Belediye Başkanı Savcı Sayan, 21 Mayıs’ta yaptığı açıklamada partisinden bir ismin büyük bir yolsuzluk bataklığına battığını öne sürdü. İsmini vermediği bu kişi hakkındaki iddialar siyasi kulisleri hareketlendirirken, gözler eski milletvekili ve AK Parti'nin 2024 yerel seçimlerde Muğla Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olan Aydın Ayaydın’a çevrildi.
AK PARTİ’Yİ BABANIN MALI GİBİ GÖRÜP
Savcı Sayan, X hesabından yaptığı açıklamada, “Sayın Cumhurbaşkanına en yakın benim deyip her tarafta işini hallediyorsun. PKK ve FETÖ’yü idare, CHP’yi dizayn ediyorsun. AK PARTİ’yi babanın malı gibi görüp yönetmeye kalkışıyorsun. Sayın Cumhurbaşkanımıza düşman işadamları ve siyasetçilerle iş tutuyorsun. Medyanın ve büyük şirketlerin el değiştirmelerinde etkin oluyorsun. Beş kuruş vermeden büyük şirketlere %50 ortak oluyorsun. Devletin arazilerine doymuyorsun. Yurtiçi ve yurt dışı bütün ballı işler/rantlar sende. Sayın cumhurbaşkanımızın yanında el pençe dururken, arkasından,özel toplantılarda atıp tutuyorsunuz. Sen nasıl bir karaktersin. Nasıl bu kadar başarabiliyorsun. Bence senin karakterin okullarda tez olarak okutulmalıdır. Lakabında 100 numaralı siyasetçi ve iş adamı olmalıdır. Bu memleket senin gibilerden çok çekti. Bu gidişle çekmeye de devam edecek. ALLAH seni bildiği gibi yapsın.” ifadelerini kullanmıştı.
BAŞARIR: “BU AYDIN AYAYDIN MI?”
İddialara ilişkin değerlendirmede bulunan CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, partisinin kapalı grup toplantısı devam ederken yaptığı açıklamada, “Ben aldığım bilgiler, delillerden yola çıkarak bir ismi mesela soruyorum, bu Aydın Ayaydın mı? Çünkü Muğla'dan gelen bilgiler, valinin değişmek istemesi, milletvekillerinin tepki vermesi bunu gösteriyor.” ifadelerini kullandı.
AYAYDIN’DAN SAYAN’A AÇIK ÇAĞRI
İddialarla ilgili açıklama yapan Aydın Ayaydın ise şu ifadeleri kullandı: “SAVCI SAYAN’A AÇIK ÇAĞRIDIR. Sayın Savcı Sayan, Sosyal medya üzerinden kamuoyuyla paylaştığınız açıklamada, içinde yer aldığınız AK Parti’ye ve bağlılığından kuşku duymadığınız Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a yakın görünen; ancak menfaati için çalışan, liderine ihanet eden ve muhalifleriyle iş birliği yapan sözde bir kişiden bahsetmektesiniz. Sizi, Ağrılı mert bir ailenin mensubu olarak tanıyoruz. Ancak bu açıklamanızda ismini açıkça belirtmediğiniz sürece, ima ettiğiniz kişiyle hiçbir ilgisi olmayan birçok değerli AK Parti mensubunun ve özellikle şahsımın ismi, çeşitli kulislerde ve siyaset dışı hesapları olan çevrelerin diline dolanmakta; bu da hem partimize hem de Sayın Cumhurbaşkanımıza doğrudan zarar vermektedir.
Tarif ettiğiniz kişi kim ise, kamuoyunu daha fazla meşgul etmeden ismini açıkça belirtmeniz bir sorumluluktur. Hatta elinizdeki tüm bilgi ve belgeleri, amasız fakatsız bir şekilde ilgili adli mercilere iletmeniz ve gereğinin yapılmasını sağlamanız gerekmektedir. Aksi takdirde, bu belirsizlik gereksiz tartışmalara ve asılsız spekülasyonlara zemin hazırlamakta; bu da doğrudan AK Parti’nin itibarını ve Sayın Cumhurbaşkanımızın temsil ettiği duruşu tartışmaya açmaktadır.
Unutulmamalıdır ki, Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın milletin gönlünde kaşıkla topladığı desteği, bu tür açıklamalarla kepçeyle dağıtmak, sadece Erdoğan karşıtlarının ekmeğine yağ sürer.
Ben kendi adıma; hiçbir ilgim olmamasına rağmen, açık ya da örtülü bir şekilde, “çamur at, izi kalsın” mantığıyla ismimi bu tür kirli işlere bulaştırmak isteyenlerle ilgili hukuki süreci başlatacağımın bilinmesini isterim.
Bu tür iddialar bana yapışmaz; alnım açık, başım dik. Gocunacak hiçbir şeyim olmadığını da bu vesileyle bir kez daha kamuoyuna ilan ederim.”
