marmarismanset.com'un haberine göre, Muğla’nın Milas ilçesine bağlı Selimiye Mahallesi sınırları içinde yer alan ve doğusundaki Kızılbayır dağının eteklerine yayılan Euromos Antik Kenti’nde yürütülen kazılar yıl boyunca sürüyor. Kaz çalışmalarında antik kentteki eserler gün yüzüne çıkarılıyor.
Euromos Antik Kenti, yıl boyunca yerli ve yabancı turistlerin akınına uğruyor.
Euromos Antik Kentinin geçmişi Roma dönemine kadar dayanıyor.
Romalı yazar yaşlı Plinius tarafından “Eurome” olarak adlandırılan Euromos Antik Kenti, daha erken dönemde Kyromos, Hyromos ve Hellenistik Dönemde de kullanılmış olan Europos isimleriyle de anılıyordu.
Yunanca’da güzel, güçlü anlamlarına gelen Euromos ismi olasılıkla bölgede Hellenleştirme politikası uygulayan Karia Satrabı Maussollos tarafından kullanılmaya başlandı.
Euromos M.Ö. 5. yüzyılda Attika-Delos deniz birliğinin bir üyesiydi. Büyük İskender’in fethinden sonra Euromos Makedonya, Mısır ve Suriye kralları arasında el değiştirdi.
Kent, M.Ö. 201-196 yılları arasında Makedonya Kralı 5. Philippos’un denetimine girmiş ve kentin adı Philippoi oldu. M.Ö. 188 Apameia Anlaşmasıyla Karia’nın geri kalanı gibi Euromos Rodoslulara devredildi.
Roma İmparatorluk Çağı’nda gelişen ve bağımsız bir kent olan Euromos, Bizans Döneminde Mylasa piskoposluğu içerisinde varlığını sürdürmüştür.
18. yüzyıldan itibaren Karia Bölgesi’ni ziyaret eden Avrupalı gezgin araştırmacıların, Euromos’ta gözlemledikleri kalıntılar hakkında verdikleri bilgilerin yanı sıra yaptıkları tapınak gravürleri değerli birer belge niteliğindedir.
Kentte ilk kazı ve restorasyon çalışmaları 1969-75 yılları arasında Ümit Serdaroğlu tarafından başlatıldı.
Yaklaşık 40 yıllık bir kesintiden sonra, 2011 yılında Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Abuzer Kızıl başkanlığındaki bir ekip tarafından, Bakanlar Kurulu Kararı ile yeniden başlatılmış ve çalışmalar halen devam ediyor.
Kazı çalışmalarıyla elde edilen şimdiki veriler kentin Geç Geometrik Dönemden Bizans Dönemi’ne kadar kesintisiz bir biçimde yerleşime sahne olduğunu göstermektedir.
Kentte, Zeus LepsynosTapınağı, Kuzey ve Güney Nekropolleri, Agora, Tiyatro, Hamam, Kent Surlarıve Şapel görülebilecek başlıca kalıntılardır.
Söz konusu kalıntılardan Zeus Lepsynos Tapınağı Anadolu’daki en iyi korunmuş tapınaklardan biri olması itibariyle dikkat çekici.