2025 yılının Cumhurbaşkanlığı tarafından “Aile Yılı” ilan edilmesi, yurdun dört bir yanında aile kavramının yeniden düşünülmesine vesile olurken; bu temayı tarih, sanat ve teknolojiyle harmanlayan özel bir çalışma Marmaris’ten yükseldi: Zamanın Gölgesinde Latmos.
Muğla’nın Beşparmak Dağları’nda yer alan, tarihî adıyla Latmos, yaklaşık 8.000 yıl öncesine tarihlenen kaya resimleriyle bilim dünyasının dikkatini çekiyor. Bu resimlerin en çarpıcısı ise, uzmanların “Anadolu’nun ilk aile portresi” olarak tanımladığı sahneler. Şiddetten uzak, sevgi ve bağlılık üzerine kurulu bu kadim figürler, Marmaris Evrenpaşa Ortaokulu öğrencilerinin ilham kaynağı oldu.

Geleceği geçmişle buluşturan yolculuk
Okulun öğrencileri ve öğretmenleri, Latmos’un tarihî mirasını yalnızca ziyaret etmekle kalmadı; onu duyurmak, anlatmak ve yaşatmak için çok yönlü bir projeye imza attı. Öğrenciler figürleri yeniden yorumladı, onları seramik tabaklara işledi, kumaşlara boyadı, Çinî sanatıyla kupalara taşıdı. Geleneksel sanatları çağdaş tekniklerle birleştiren bu yolculukta, linol baskı tekniğiyle desenler çoğaltıldı, dijital oyunlar tasarlandı, hatta kitap sesli hale getirilerek teknolojiyle bütünleşti.
Eserlerin tümü, “Zamanın Gölgesinde: Latmos” adlı kitapta bir araya getirildi. Öğrencilerin hayal gücüyle yeniden canlanan Latmos figürleri, sadece görsel bir şölen sunmakla kalmıyor; aynı zamanda aile kavramının tarih boyunca nasıl sevgi ve birliktelik üzerinden şekillendiğine dair önemli bir mesaj da veriyor.

Bir kitaptan fazlası: Kültürel mirasa sahip çıkan nesiller
Kitap, gençlerin tarihî mirasa sahip çıkma bilinciyle yetiştiğinin somut bir göstergesi. Bu çalışma, aynı zamanda öğrencilerin yaratıcı yazarlık, görsel sanatlar, teknolojik beceriler ve toplumsal farkındalık alanlarında ne denli donanımlı olduklarını da gözler önüne seriyor.
Marmaris Evrenpaşa Ortaokulu’nun bu özgün çalışması, sadece bir okul projesi değil; geçmişle geleceği, sanatla toplumsal değeri, gelenekle teknolojiyi birleştiren örnek bir model olarak dikkat çekiyor. Anadolu’nun ilk aile tasvirinden yola çıkarak bugünün aile yapısına ışık tutan bu kitap, tarihî mirasın çocuk gözünden nasıl anlam kazandığını gösteriyor.
Zamanın gölgesinden yükselen bu ses, aslında geleceğin sesi.