Muğla’nın deniz turizmi denince akla hep Marmaris, Fethiye, Bodrum ve Datça gelir. Ancak bu dört büyük ismin gölgesinde kalan Dalaman, doğallığıyla ve sakinliğiyle kendine özgü bir kıyı karakteri sunuyor. En bakir koyları, tertemiz plajları ve yıl boyu eksik olmayan güneşiyle Dalaman, hem yerli hem yabancı turistlerin keşfetmeye başladığı bir doğa harikası.
Baharın hem gelişi hem vedası Dalaman’da ayrı güzeldir. Yazı bekletmez, yazı uğurlatmaz. Sezon kavramını tanımayan bu bölge, yılın her döneminde sıcak havası ve huzurlu atmosferiyle ziyaretçilerini karşılar. Çam ormanlarının kokusu, tarihi dokuların sessizliği ve turkuaz denizin davetiyle Dalaman, sadece bir tatil değil, bir ruh yenilenmesi sunar.
İşte Dalaman’ın kıyı güzelliklerinden bazıları:
Sarsala Koyu:
Yaz aylarında Dalaman’ın en favori koylarından biri olan Sarsala Koyu, muhteşem bir doğaya sahiptir. Sarsala Koyu’nun denizi her zaman sakin ve dalgasızdır. Bu nedenle özellikle sakin ve huzurlu bir gün geçirmek isteyen tatilcilerin uğrak yerleri arasında bulunmaktadır. Sarsala Koyu’nun denizi genel olarak sığ ve dalgasız olduğu için çocuklu aileler için de son derece uygundur. Cam gibi, turkuaz rengi denize sahip olan koyda Dalaman misafirlerinin yiyecek ve içecek ihtiyaçlarının karşılanabileceği restoran bulunmaktadır. Ayrıca şezlong ve şemsiye kiralamak isteyen Dalaman misafirleri, bu özel tesisten hizmet alabilmektedirler. Yaz aylarında özellikle hafta sonlarında oldukça kalabalık olan Sarsala Koyu, hafta içi günlerde daha sakin olmaktadır.
Gökgemile Koyu:
Dalaman tatili denildiğinde akla gelen en güzel koylardan biri de Gökgemile Koyu olmaktadır. Gökgemile Koyu, Kapıdağ Yarımadası’nın koylarından biri olarak turkuaz renginde denizi ile ön plana çıkmaktadır. Yeşil ile mavinin bütünleştiği bu güzel koya günübirlik tekne turları ile ulaşılabilmektedir. Tekne ve yat turlarının vazgeçilmez adreslerinden olan Gökgemile Koyu içerisinde trekking alanı da bulunmaktadır. Dalaman misafirleri koy içerisinde bulunan kamp alanlarında da konaklayabilmektedirler.
Ekincik Koyu:
Dalaman’ın en güzel koylarından biri olan Ekincik Koyu, yemyeşil ormanların arasında kalmaktadır. Doğal bir limana sahip olan Ekincik Koyu, tertemiz, berrak ve turkuaz rengi denizi ile ön plana çıkmaktadır. Ekincik Koyu’nun kumalı oldukça büyük ve uzun olduğu için özellikle yaz aylarında oldukça fazla tercih edilmektedir. Cam gibi denizi ile Dalaman’ın en meşhur koylarından biri olan koy, sessizlik ve sakinlikten hoşlanan kişilerin en sevdiği koylar arasında bulunmaktadır. Yaz aylarında deniz suyu sıcaklığı 25 - 35 derece arasında değişmektedir. Ekincik Koyu’nun denizi oldukça derin olduğu için iyi yüzme bilmeyen kişilerin ve çocuklu ailelerin bu koyda dikkatli olması gerekmektedir.
Kleopatra Hamamı Koyu:
İçerisinde mavi ile yeşilin muhteşem güzelliklerini barındıran Kleopatra Hamamı Koyu, berrak, tertemiz ve turkuaz rengindeki denizi ile her yıl hem yerli hem de yabancı çok sayıda turiste ev sahipliği yapmaktadır. Kleopatra Hamamı Koyu içerisinde bir adet batık hamam da yer almaktadır. Kleopatra Hamamı Koyu’nun, Mısır kraliçesi Kleopatra’nın Akdeniz kıyıları ziyaretinde, yakın arkadaşlarının yaptırıp Kleopatra’ya sunduğu hamamlardan biri olduğu düşünülmektedir. Koy içerisinde sıcak su kaynağı bulunmaktadır. Bu sıcak suyun ise çeşitli ağrılara ve cilt hastalıklarına iyi geldiği düşünülmektedir.
Lakos Koyu:
Dalaman’ın en sakin ve en az bilinen koylarından biri olan Lakos Koyu, trekking sevenler için adeta bir doğa cenneti. Çam ormanlarıyla çevrili patikalar, kuş sesleri eşliğinde yapılan yürüyüşleri eşsiz kılıyor. Koya ulaşım biraz zahmetli olsa da, vardığınızda sizi karşılayan sessizlik ve turkuaz deniz tüm yorgunluğu unutturuyor. Kalabalıktan uzak, doğayla iç içe bir gün geçirmek isteyenler için Lakos, Dalaman’ın saklı hazinelerinden biri.
Kille Bükü Koyu:
Boynuzbükü ile Taşyaka arasında kalan doğal güzellikleri ile ünlü olan bu güzel koy, özellikle gün batımı manzaralarına tanıklık etmek isteyen kişiler tarafından tercih edilmektedir. Yat ve tekne turlarının da vazgeçilmez adreslerinden biridir. Kampçılar tarafından da özellikle yaz aylarında sıklıkla tercih edilmektedir. Küçük çakıllardan oluşan bir sahili bulunmaktadır.
Bedri Rahmi Koyu:
Dalaman’ın en özel duraklarından biri olan Bedri Rahmi Koyu, adını ünlü ressam ve şair Bedri Rahmi Eyüboğlu’ndan alır. Koyun kayalıklarına çizdiği balık figürü, yıllardır doğa ile sanatın iç içe geçtiği bu eşsiz noktayı simgeliyor. Çam ağaçlarıyla çevrili sakin atmosferi, berrak denizi ve tarihi dokusuyla Bedri Rahmi Koyu, hem görsel hem ruhsal bir yolculuk sunuyor. Sanat tutkunları ve doğa severler için vazgeçilmez bir durak.
Göbün Koyu:
İki tepenin arasından giriş yapıldığı bu güzel koy, yemyeşil ağaçlar ile çevrelenmektedir. Zeytin ve çam ağaçları ile çevrelenen Göbün Koyu, masmavi ve tertemiz denizi ile ön plana çıkmaktadır. Oldukça bakir ve sessiz bir koy olduğu için genellikle sessizlik ve sakinlikten hoşlanan kişilerin sevebilecekleri koylar arasında yer almaktadır. Göbün Koyu, korunaklı yapısından dolayı yatçıların kış aylarını da rahatlıkla geçirebileceği bir koy durumundadır. Ortalama derinliği 5 metre ile 7 metre arasındadır. Göbün Koyu’nun batı kısmı oldukça sığdır. Bu nedenle çocuklu aileler için tercih sebebidir. Bu sığ kısmın altında sualtı antik kalıntılar yer almaktadır.
Martı Koyu:
Tertemiz ve berrak denizi ile ünlü olan Martı Koyu’na “Yavansu Koyu” da denilmektedir. Yavansu Koyu adı ise, koya dağdan gelen suyun kalitesinden gelmektedir. Yalnızca hayvanların tercih edebileceği kalitede bir su olduğundan dolayı bu isim verilmiştir. Tekne turlarının ve yatçıların vazgeçilmez koylarından biridir. Yatçılar için koy içerisinde ahşap bir iskele bulunmaktadır. Koyda deniz kenarında işlenmiş bir adet martı silüeti bulunmaktadır. Bu silüet nedeniyle “Martı Koyu” olarak adlandırılmaktadır.
Aşı Koyu:
Dalaman’ın en bakir ve en sessiz koylarından biri olan Aşı Koyu, kamp tutkunlarının son yıllarda keşfettiği özel bir durak. Doğayla baş başa kalmak isteyenler için ideal olan bu koy, çam ağaçlarıyla çevrili doğal yapısı ve berrak deniziyle öne çıkıyor. Elektrik ve tesisat gibi imkanların bulunmaması, burayı tam anlamıyla doğa ile iç içe bir kaçış noktası haline getiriyor. Sessizlik, yıldızlı gökyüzü ve dalga sesleri eşliğinde geçirilen bir gece, Aşı Koyu’nu unutulmaz kılıyor.