Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı adayı Ahmet Aras, zeytinlikleri maden faaliyetlerine kurban edilmesinin önünü açacak olan maden yasası hakkında NOW TV’de Ezgi Gözeger ile Çalar Saat Programına konuk oldu. Başkan Aras programda, söz konusu yasa geçerse yaklaşık 20 milyon zeytin ağacının bulunduğu Muğla’nın ciddi bir tahribatla karşı karşıya kalacağını vurguladı.
KATLİAM YASASI OLARAK BAKIYORUZ
Muğla’nın gelişiminde tarımın çok önemli bir yer tuttuğunu vurgulayan Ahmet Aras, “Maden yasası geçerse büyük bir katliam olacağı ortaya çıktı. Muğla toprakları, Karya ve Likya uygarlıklarının merkezidir, medeniyetinin merkezidir. Bu topraklarda binlerce yıldır tarım yapılır. Tarım ve kültür hep birlikte ilerlemiştir. Bu bölgedeki gelişmenin temelinde her zaman tarım vardır. Çünkü topraklarımız özellikle incir, zeytin, üzüm gibi çok önemli tarım ürünlerine ev sahipliği yapmaktadır. Bundan 2 bin 500 yıl önce Knidos Limanından, Halikarnasos Limanından, İasos Limanından, Kaunos Limanından, bütün dünyaya ve Avrupa’ya bu ürünler ihraç ediliyordu. Bu bölge medeniyetin beşiği ise Stratonikeia gibi Halikarnasos gibi Knidos gibi bilimin, kültürün kentleri yaratıldığıysa bu zaten bu zenginliğin üzerine yaratılmıştır. Zenginliğin kaynağı tamamen tarım. O yüzden şuanda biz bu yasaya tamamen, bütün bu binlerce yıllık kültürün yok edilişi ve geleceğimizin de artık yok edilişi anlamında bakıyoruz. Yani bir katliam yasası olarak bakıyoruz” ifadesini kullandı.
400 BİN DÖNÜM ZEYTİNLİK YOK OLACAK!
Maden yasasının geçmesi halinde ciddi bir yıkıma yol açacağını vurgulayan Aras sözlerine şöyle devam etti: “Yasa gelirse yaklaşık 4 bin 255 hektar, yani 400 bin dönüm civarında zeytinlik yok olacak. Hem Milas bölgesinden hem Yatağan bölgesinde bu kadar büyük bir ekonomi, yaklaşık 40 bin ailenin geçim kaynağı yok olacak. Sadece zeytinlikler değil, aynı zamanda 20 bin hektar orman, 10 bin hektar tarım alanı, 1300 hektar doğal SİT alanı zarar görecek. Sadece zeytinler değil, bütün ekosistem tehdit altına girecek. Zeytinciliği ben de yaptım. Mesela 1 dönüm zeytinliği olan bir ailemiz içinde zeytin ağaçları olan, içinde bir ahırı var, bir kümesi var. Bahçesinde sebzesi var. İneğinden yoğurdu, tereyağı, sütü, peyniri var. Bunları satarak geçimini kazanıyor ve 2 çocuğunu okutuyor. Onlara diyorlar ki ‘al 250-300 bin TL hemen burayı terk et’ acele kamulaştırma, ben buradan kömür çıkaracağım, enerjiye dönüştüreceğim. 300 bin lirayla siz şuan Milas merkezde bir yıllığına kirada oturamazsınız. Diğer gereksinimlerinizi bir kenara koyun. Tamamen insanları yok oluşa itiyorlar, bu bir yaşam mücadelesidir. Sadece zeytin ve zeytinin taşınmasıyla açıklanamaz.
TERMİK SANTRALLER ÖMRÜNÜ TAMAMLAMIŞTI, TEK BEKLENTİ RANT!
“Toplam 57 köy bundan etkileniyor. Madencilik yasası var. 1930 yılında hazırlanmış. Bunun 20. Maddesi diyor ki; zeytinliklerin olduğu bölgede 3 kilometre çapında bir alanda zeytinyağı fabrikası dışında hiçbir faaliyet bulunulamaz diyor. Şimdi bu yasayı delmeye çalışıyorlar. Peki neden delmeye çalışıyorlar. Tamamen enerji kartellerinin talepleri doğrultusunda delmeye çalışıyorlar. Bunun başka bir sebebi yok. Onlara söz vermişler çünkü. Bizim bölgemizde 3 tane termik santral var. Bunlar yaklaşık 25 yıl önce özelleştirildi. Bundan 50 yıl önce kurulan termik santraller. Bunların ömrü zaten 25 yıldı. Yani 25 yıl önce ömrü aslında bitmişti. Ancak tekrar özelleştirerek. Yeniden orada enerji üretimine devam etmek istediler. Ama bundan tam 50 yıl önce zaten çizilen sınırlar vardı. Denmişti ki sadece bu sınırlar içerisinde kömür çıkarılabilir. Sonra ömrünü tamamlayacak ve kapatılacak dendi. Ancak bunu özelleştirdiler ve artık o günden sonra özelleştirilen alanlarda sadece ve sadece tek beklenti rant”
Muğla Büyükşehir Belediyesi madencilerin talanının önünü açan yasa teklifi tartışmaları sürerken yaptığı incelemede 57 köyün etkileneceğini, 82 bin zeytin ağacının yok olma riski taşıdığını açıkladı.
